Herkes Bill Gates’i konuşuyor ama… Microsoft’un perde arkasındaki isim: Paul Allen

Bugün pek çok iş fikrinin aslında tek bir yüzü var gibi gözükebilir ama arkada bir ordu insan çalışır. Bu insanlar arasında biz liderleri tanırız. Steve Jobs, Mark Zuckerberg, Elon Musk bu liderlerden bazıları. Dünün ve bugünün en fazla dikkat çeken liderlerinden biri ise kuşkusuz Bill Gates… Onunla birlikte arayüz gelen işletim sistemleri çok büyük bir pazara ulaştı. Bill Gates kuşkusuz bu işleri tek başına yapmadı. İlk başlarda yanında ortağı Paul Allen ve daha sonradan olaylı bir şekilde boşandığı eşi Melinda Ann French vardı.

Gates’in Microsoft’u birlikte kurduğu Paul Gardner Allen uzun süre gölgede kaldı ve 2018 yılında hayatını kaybetti. Ölümünden önce anılarını bir kitapta topladı. 30’lu yaşlarının başında Microsoft’tan ayrılan Allen, Gates ile Seattle’dan çocukluk arkadaşı. O günleri şöyle anlatıyor: “Bill de ben de çok iyi yazılımcı olduk. İkimiz de yeni bir şeyler öğrenmeye fanatik şekilde tutkuluyduk”

’35 kişi olsak yeter’

İkili bir yazılım şirketi kurma fikrini düşünmeye başladı. İlk hesaplarına göre, 35 kişilik bir şirket yeterli bir büyüklüğe sahip olacaktı. Paul Allen, Şubat 1983’te yani bir şirket kurma fikri ortada dolaşmaya başlamasından 9 sene sonra istifa etti. O zamanlarda Microsoft’ta 500 kişi çalışıyordu. Microsoft kurulduğunda Allen 22, Gates 19 yaşındaydı.

Allen’a göre Microsoft’un fikir babası kendisi. Hatta anılarını yazdığı kitabın ismi de Fikir Adamı (Idea Man). Microsoft’un ortaklık yapısındaki bazı rahatsızlıklar sebebiyle Allen hisselerini alıp gitti. Daha iyi bir anlaşma yapabileceğini ama elini pek zorlamadığını söylüyor.

Allen’ın hatıralarına göre Bill Gates kaybetmeyi hiç sevmeyen biri. Satranç oynarken bile yenildiğinde gözünü öfke büyüyor. Ayrıca iş yerinde ağzını bozmaktan da hiç çekinmiyor. Gates’in ilk teklifi Microsoft’u yüzde 60’a 40 bölüşmek olmuş ancak daha sonra işler şirketi yüzde 64’e 36 bölüşme noktasına gelmiş. Allen’ın aldığı bu paydan rahatsız olan Gates, sık sık şirketin eski CEO’su Steve Ballmer’a durumdan şikayet ediyormuş.

Allen şirketteki sallantılı döneminde kanser ile mücadele ettiğini belirterek, “Bu bana onun gerçek karakterini gösterdi” demekte. Yine de ara sıra görüştüklerini ekliyor, “Köprünün altından çok sular aktı” diyor.

Paul Allen kendini büyük hobilere adadı

Allen, Microsoft’tan ayrıldıktan sonra kendini büyük adamların hobilerine adadı. Bir basketbol takımına ortak oldu, bir Amerikan futbolu takımı ve Jimi Hendrix’in gitarını satın aldı. Mick Jagger ve Bono ile arkadaş oldu. Octopus ismi verilen 126 metrelik bir yat yaptırdı. İçinde 50’yi aşkın tam zamanlı personel çalıştırdı.

Paul Allen ömrünün son yıllarını kanserle mücadeleye harcadı. Beynin nasıl çalıştığına ilişkin bilimsel araştırmalarla ilgilendi. Bill ve Melinda Gates Vakfının bağış etkinliklerine katıldı. Vefatından sonra servetinin yarısını bağışlamayı kabul etti. Gates, kemoterapi sonrasında dinlendiği dönemde birkaç kez Allen’ı ziyaret etti. 15 Ekim 2018’de Allen, kan kanserinden yaşamını yitirdi.

Tanıyanlar, ikisi arasındaki karakter farklarını hemen anlıyor. Gates iş dünyasından gelen bir anne-babanın oğluydu, dişliydi ve konuları sesli bir şekilde tartışmaktan hoşlanıyordu. Paul Allen ise bir kütüphanecinin çocuğuydu, meseleleri her zaman alçak perdeden bir üslup ile halletmeye alışmıştı.

Micro-Soft ismini verdikleri şirketlerini kurduklarında mikro işlemciler çıkalı birkaç sene olmuştu ve bütün bilgisayarlar yeşil dijital ekranlar üzerindeki yazılardan ibaretti. Pek çok firma daha güçlü donanımlar ile daha az yer kaplayan bilgisayarlar üretmeye odaklanmıştı.

Allen firmadan ayrıldığında Micro-Soft işletim sistemi Windows’u çıkarmıştı, ancak Word’ün çıkmasına kısa bir süre vardı. Kendi deyimine göre bu iki ürünle de yakından ilgilendi. Kendisi iki tuşlu fare fikrinin arkasındaki kişi olduğunu anlatıyor.

Kaynaklar: The Guardian, Idea Man (Allen), Kriptokoin