Dünyada orta sınıf krizi yaşanıyor

Bugün dünyanın pek çok ülkesinde orta sınıf bir dönüşümün içinde. Covid-19 salgını sonrası yaşanan talep patlamasından ötürü artan enflasyonun yanı sıra, Rusya-Ukrayna savaşının ardından dünya yönünü arıyor. Bir tarafta Körfez ülkeleri petrol sonrası geleceklerini planlamaya çalışırken, Çin ve ABD arasındaki ticaret savaşları da devam ediyor.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan küresel finansal sistemin bel kemiği konumundaki orta gelirli vatandaşlar artık pastadan eskisi kadar pay alamıyor.  

Amerikan Rüyası tabirinin vücut bulmuş hali olan orta sınıfın satın alma gücü gözle görülür bir biçimde geriledi. Pew Reserach’ün 2020 yılında yaptığı bir araştırmaya göre dünya nüfusunun yüzde 51’i düşük gelirli, yüzde 17.1’i yoksul, yüzde 14.7’si orta üst gelir sınıfına ait, yüzde 10’u yoksul, yüzde 6.8’i ise yüksek gelir grubuna ait. Bu oranlara göre yeryüzünde iki kişiden birinin düşük gelir sınıfına ait olduğunu düşünebilirsiniz.  

İlk kez 1745’te duyuldu

Orta sınıf tabirine tarihte ilk kez James Bradshaw’un 1745 yılında kaleme aldığı bir eserde rastlanıyor. Ünlü Marksist düşünür Frederik Engels’e göre orta sınıf, soylu tabaka ile köylüler arasında bir yer işaret eder. Fransızlar ise bu sınıfı Fransız Devrimi’ni başlatan grup olarak sınıflandırır. 1977 yılında Amerikalı yazar Barbara Ehrenreich ortadakileri “Üretim araçlarına sahip olmayan ancak belirli bir varlığa sahip olan grup” olarak tanımlamıştır.  

Dünya Ekonomi Forumu’na göre orta gelir grubu öfkeli. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde bu sınıfın servet dağılımından aldığı pay geriledi. IMF Başkanı Cristine Lagarde, orta sınıfı yeniden ayağa kaldırmanın kolay olmadığını söylüyor.  

The Economist dergisine göre bugün beyaz yakalıların servet kaybı yaşamasının sebeplerinden biri ev sahiplerinin talep ettiği yüksek kiralar. Bu servet gerilemesinin bir sebebi ise reel ücretlerin küresel enflasyon kadar artmaması. Küresel sigorta devi Allianz’ın yaptığı bir araştırmaya göre Avusturya, Hollanda ve Güney Kore dışında belli başlı ülkelerin hepsinde orta gelir grubunda önemli bir daralma yaşanıyor.

Almanya’da orta sınıf oranı geriliyor

Dünyanın en gelişmiş ekonomilerinden Almanya’da orta sınıf krizine bir çözüm arıyor. Münih merkezli Ifo Enstitüsü’nden araştırmacı Florian Dorn, “Geçen yıllardaki finansal krizlerde Almanya diğer ülkelerdeki gibi orta sınıfını (mittelschicht) genişletemedi. 2007 yılında yüzde 65 olan bu tabakanın büyüklüğü 2019 yılında yüzde 63’e geriledi” açıklamasında bulundu.  

Çin, dünyada orta gelir grubunun en fazla büyümesi beklenen ülkelerden. Boston Consulting Group’un (BCG) yaptığı bir çalışmaya göre; 2023 yılında Çin’de, orta ve üst sınıfa 80 milyon insan daha eklenecek. Çinli ekonomist Ren Zeping’e göre; 1996 ila 2014 arasında doğan çocukların yüzde 46.5’i aileleri ile aynı sosyal sınıfta kalacak. Yüzde 41.8’i daha iyi koşullarda yaşayacak, yüzde 11.7’si ise daha kötü hayat şartlarına sahip olacak.  

Ülkedeki çiftçilerin oğullarının yüzde 47’sinin, kızlarının da yüzde 58’inin büyük ihtimalle çiftçi olmaları bekleniyor.  

Çin Devlet Politikası olarak orta gelir grubunu güçlendirmeyi amaçlıyor. 2021-2025 yılları arasını kapsayan plana göre orta sınıf sürdürülebilir bir büyümenin anahtarı. Orta sınıfın güçlendirilmesi için en önemli unsurlardan biri onları yüksek kira yükünden kurtarmak. Bu sebeple Çin’de devlet özel sektör ile çalışarak, ucuz kiraya verilecek konutları kent çevrelerinde yaygınlaştırmaya çalışıyor.  

İngiltere’de ise resmi istatistik ofisinin verilerine göre, ülkedeki en ucuz konutların sadece yüzde 10’unu orta sınıf vatandaşlar satın alabilecek güçte. 2011 yılından bu yana İngiltere ve Galler’de ailesiyle yaşayan yetişkinlerin sayısı 700 bin arttı. 25-29 yaşındaki insanların yüzde 30’u aileleri ile birlikte yaşamaya devam ediyor.  

Kaynaklar: Time, Dünya Bankası, Dünya Ekonomik Forumu, Pew Research, The Local, China Briefing, The Guardian

source site-3