Bilimde dönüşüm… Üniversiteler verileri blokzincir depolarında saklıyor

Akademik kurumlar yıllar süren araştırmalar neticesinde elde edilen verilere ev sahipliği yapıyorlar. Bu çalışmalardan elde edilen veriler, dünyadaki en önemli bulgular arasında yer alıyor. Birçok üniversite, merkezi veri depolarını blokzincir tabanlı depolarla değiştirmeye başladı. Merkezsizleştirilmiş veri depolamaya geçişin ardında önemli bilgileri daha güvende ve kolay ulaşılabilir şekilde muhafaza etme talebinin yer aldığı belirtiliyor.

Merkezsizleştirilmiş Web için Filecoin Vakfı’ndan (FFDW) Danny O’Brien, verilerin yönetimini kolaylaştırmak amacıyla projeler geliştirdiklerini belirtiyor. O’Brien, akademik kurumlar tarafından depolanan verilerin, merkezi depolama modelleri nedeniyle kaybolma riski taşıdığına işaret ediyor. O’Brien yakın zamanda yaptıkları bir ankete göre, Amerikalıların %71’inin silinmiş bağlantılar veya kilitli online hesaplar gibi zorluklar nedeniyle bilgi ve kayıtlarını kaybettiğini belirtiyor.

MIT, Harvard, Berkeley…

Üniversitelerin, araştırmaların verilerinin kaybını önleyebilmek için merkezsizleştirilmiş veri depolama modellerine geçmeye başladığına vurgu yapan O’Brien, bahse konu eğitim kurumları arasında Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT), Harvard Üniversitesi, California Üniversitesi, Berkeley, Stanford Üniversitesi, South Carolina Üniversitesi gibi okulların yer aldığını belirtti.

Blokzincir depolama, dosyaları depolamak için dünya genelinde kullanılmayan sabit disk alanını kullanan merkezsizleştirilmiş bir veri saklama yöntemi olarak tanımlanıyor. Bu yöntem, merkezi bulut depolama yöntemine alternatif bir altyapı. Dağıtık defter teknolojisine dayanıyor. Dağıtık defter teknolojisi ise, parçalara ayrılmış verilerin, şifrelenmiş bir şekilde birden fazla ağda saklanmasına verilen isim.

Merkezsizleştirilmiş veri depolama sistemleri ise şöyle çalışıyor:

  1. Kullanıcı, dosyasını depoya yüklüyor;
  2. Dosya şifreleniyor;
  3. Şifrelenmiş dosya parçalara ayrılıyor;
  4. Parçalar, depo ağındaki çoklu depo devrelerine saklanıyor.

O’Brien, MIT’nin şu an FFDW ile üç yıllık bir proje üzerinde çalıştığını belirterek, bahse konu projenin, merkezsizleştirilmiş teknolojinin MIT’nin Açık Öğrenme programlarını nasıl destekleyebileceğini araştırmayı amaçladığını vurguladı.

Blokzincir tabanlı depoların, büyük verilere ulaşımı kolaylaştırdığı ifade edilmekte. Fotoğraf: Freepic

Utah Üniversitesi de merkezsizleştirilmiş depo sistemini kullanan akademi kurumları arasında yer alıyor. Üniversitenin Bilgisayar Bilimleri Bölümü’nde çalışmalar yürüten Valerio Pascucci, kurum bünyesindeki Uç Veri Yönetimi Analizi ve Görüntüleme Merkezi’nin mevcut merkezi altyapısını tamamlamak  için Seal Storage isimli bir sistemle çalıştığını söylüyor. Seal Strorage ise, merkezsizleştirilmiş bir bulut depolama platformu.

Pascucci, Seal Storage tarafından sağlanan modelin, kendisine ve çalışma arkadaşlarına verileri demokratikleştirme hedeflerini ilerletme olanağı sağladığını ifade ediyor. Böylece bilimsel bilgilere kolay erişim için yeni mekanizmalar oluşturmayı planladıklarını kaydeden Pascucci, bu konuda yürüttükleri çalışmaları ise şöyle örneklendiriyor:

“Genelde küçük üniversiteler ve dezavantajlı kuruluşlar, çalışmalar yapabilmek için gereken verilere erişemediklerinden bilimsel araştırmaların dışında kalıyorlar. Örneğin, NASA, ‘Pleiades’ adlı en büyük süper bilgisayarında 3 petabayttan daha büyük bir açık iklim veri seti saklıyor. Ancak veriyi kullanmak isteyen herhangi biri, bu verileri işlemek için Pleiades’te özel bir hesaba ve veriyi işlemek için gereken eğitime sahip olmalı. NASA’nın verilerini ‘OpenVisus’ yaklaşımıyla yeniden düzenledik ve merkezsizleştirilmiş depolama aracılığıyla verilerin dağıtımına, interaktif olarak işlenmesine ve keşfedilmesine imkan tanıdık.”

‘Blokzincir tabanlı depolar çok karmaşık’

Basit şekilde ifade etmek gerekirse, merkezsizleştirilmiş veri depolama modellerinde dosyalamanın geleneksel şekle uygun yapılması gerekiyor. Yani blokzincirde haritalama ve etiketleme işlemleri geleneksel tekniğe uygun yapılmalı fakat bu işlemler çok karmaşık. Öte yandan bir bilginin blokzincirde hangi blokta bulunduğunu bilmek, merkezsizleştirilmiş depolama teknolojisinin faydalarından tam olarak yararlanmanın kilit noktası. O nedenle bu hizmeti sunanlar, bahse konu zorlukların üstesinden gelebilmek, yani müşteri verilerinin blokzincirde nerede olduğunu doğru bir şekilde takip etmek için yaratıcı yazılım stratejilerine ihtiyaç duyuyorlar.

Kaynaklar: Cointelegraph, techtarget.com

source site-1