Araştırıldı… Zengin olmakta zekanın payı ne kadar?

Zenginlerin hayatlarına dair dizilere daima bir talep mevcut. Bu dizilerde zengin karakterler genelde yetki sahibi, sahte ve mutsuz olarak tasvir edilirler ancak zekalarıyla ilgili herhangi bir genelleme yoktur. O zaman kritik soruyu tekrar soralım: Zenginler, zeki oldukları için mi zengin?

İnsanların sahip olduğu net değer, zekalarının bir sonucu olsaydı toplumlardaki büyük servet açığı en azından bazıları için daha tolere edilebilir, daha hoş karşılanabilir bir durum olurdu. Mesela eşitsizlik, “bizi daha iyi bir geleceğe götüren en zekiler” için ödenen bir bedel olarak görülebilirdi. Ya da geçen yıl İngiltere’de dönemin Başbakanı Liz Truss, toplumun en zengin kesimine vergi indirimi getirmek istediğinde 45 gün gibi kısa bir sürede koltuğundan olmaz ve ülkenin en kısa süre görevde kalan başbakanı olarak tarihe geçmezdi.

Zekanın insanların maddi ve mesleki başarılarına katkısı hakkında tartışmalar hep oldu. Mesela, ailesinden miras kalmadan yani kendi çabalarıyla milyarder olan Elon Musk, Jeff Bezos ve Ray Dalio gibi isimlere bakalım. Bu isimlerin teknoloji ve finans gibi gelişmiş sektörlerde ortalama seviyelerde kalması sürpriz olurdu.

Zengin iş insanlarının başarı hikayelerinde ya mantıklı bir karar ya da beklenmedik talihli bir olay vardır. Fotoğraf: Freepik

Aslında zeka insanların eğitim başarısı ve iş performansına yönelik en iyi gösterge. Akademik ve profesyonel başarı da kişinin ilerideki kazancına dair en iyi göstergelerden biri. Fakat mesele tamamen bundan ibaret değil.

Liverpool Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Giovanni Sala’ya göre, bütün zeki insanlar zengin olma güdüsüne sahip değil. Sala, hatta çoğunun içinde bilgiye ulaşma arzusu yattığını ve o yüzden bazılarının mimarlık, mühendislik ya da akademisyenlik gibi entelektüel dönüşü daha çok olan ve görece düşük maaşların ödendiği işleri tercih ettiğini belirtiyor. İsveç’te kısa süre önce yürütülen bir araştırma, en çok kazanan yüzde 1’lik kesimin bilişsel test sonuçlarının görece az kazanlardan çok da farklı olmadığını gösteriyor.

Eğitim de zeka kadar önemli

Zeka gibi doğuştan edinilen ve sonrasında da geliştirilen faktörler tek başına yeterli değil. Diğer önemli bir unsur da eğitim. London School of Economics’te psikoloji araştırmaları yürüten Fernand Gobet, uzun süren eğitim hayatının öğrencilerin zeka puanını arttırdığını söylüyor ancak bir parantez açıyor:

“Burada önemli bir nokta var. Bu gelişmeler, genel zekayı geliştirmeye dair eğitimlerden ziyade belirli becerilere yönelik eğitimlerden gelir. Yani okul sana mesleki başarı ve performans testlerinde kullanabileceğin faydalı şeyleri öğretir.

Hepimizin bildiği gibi, eğitim de ailenin sosyo-ekonomik durumundan etkilenir. Örneğin, pahalı okullar ve özel öğretmenler, öğrenciye hayli verimli bir eğitim sunar. Nitelikli eğitime erişim de kişinin gelecekteki gelirinde büyük farklar yaratabilir.

Nitelikli bir eğitim de kimilerine göre bir şans. Fotoğraf: Freepik

Ailenin sosyo-ekonomik statüsünün servet üzerindeki etkisi elbette sadece eğitim değil. Miras ve network de en önemli unsurlar arasında yer alıyor. Bu durum, özellikle iş başarısında yatırım potansiyeli ve bağlantıları kritik derecede önemli olan girişimciler için geçerli.

Peki şansın hiç mi etkisi yok?

Zeka, eğitim, sosyo-ekonomik durum insanların gelirini etkiliyor. Ancak Sala ve Gobet’e göre, bütün bu faktörler servetteki bireysel farklılıkları açıklamaya yetmiyor. Hatta Cornell Üniversitesi’nde kısa süre önce yapılan bir çalışma, şansın önemli bir etkiye sahip olduğunu ortaya koyuyor. Çalışmaya göre, zenginliğin istatiksel dağılımı zeka dağılımından farklı. Çalışmada, zekanın “normal dağıldığı” ve çoğu bireyde ortalama civarında olduğu ifade ediliyor. Buna karşılık, zenginliğinse, bir ülkenin zenginliğinin yüzde 80’inin nüfusun yalnızca yüzde 20’sinin elinde olduğunu gösteren bir formül olan “pareto dağılımına” göre dağıldığın dikkat çekiliyor. Yani söz konusu araştırmaya göre, toplumlardaki zengin ve yoksul arasındaki orantısız eşitsizlikleri zeka tek başına açıklayamıyor.

‘Ne yeterli ne de gerekli’

Servet yönetimi uzmanı Greg McFarlane de bilgiye ulaşma yeteneği olarak tanımlandığında zekanın servet inşasına katkı sunduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Fakat iyi okuyup, çok çalışıp sadece ortalama gelire sahip kişilerin sayısı hayli fazla.”

Çalışma, zekanın (veya genel olarak yeteneğin) rolünü yok saymıyor. İyi bir entelektüel yeteneğin, zengin olma şansını artırdığına işaret eden Sala ve Gobet de, zekanın zengin olmayı güvence altına alabilen bir unsur olmadığı kanaatinde. İkili, “Bir dizi talihli olay, çok da dikkat çekmeyen kişileri gayet yüksek gelirli bireylere dönüştürebilir” demekte. Özetle, zengin olmak söz konusu olduğunda zeka ne yeterli ne de gerekli ama etkisi olduğu da ortada…

Kaynak: The Conversation, Investopedia, Kripto Koin

source site-2